Bu saatte (00.30) blog yazıyorsam sabah bloga girdiğinde yeni yazı olduğunu gör ve mutlu ol diye 🙂 Eyyy takipçim, blog okurum, tek motivasyonum sensin…
Dün gece saat 03.00’e kadar uyuyamadığım için bu sabah oldukça geç kalkıp geç kahvaltı ettim. Sanırım kahvaltım 11.30 gibi oldu. 1 adet yufka ekmeğinin arasına tel peynir koyup tost yaptım. İçimdeki tost canavarını durduramıyorum.
2 gündür yeliz’nin öğünlerini 20 dakika ile sınırlama çalışmalarına başladık. Ayrıca artık 1 çatal bile ben yedirmiyorum. Komple kendisi yiyor. 20 dakika içinde ne kadar yiyebilirse o kadar yiyor. Süre dolunca kalanı önünden alıyorum ve bir sonraki öğüne kadar arada meyve, kuruyemiş veya yoğurt gibi ara öğünler dışında birşey vermiyorum. Artık 6 yaşına geldi ve bu kadar yavaş yemek yemesi çok büyük sorun olmaya başladı. Ben yedirmezsem arkasını da getirmiyordu. Artık tükendiğim için sevgili psikolog arkadaşım (aynı zamanda ofis arkadaşım) Esma‘ın bu tavsiyesini nihayet gerçekleştirme yoluna girdim. Eskiden aç kalıyor diye kıyamıyordum ama artık gözüm döndü. Ne kadar aç kalabilir? Ayrıca aç kalsın ki önündeki yemeğin kıymetini bilsin. Mesela bu sabah benim yediğim gibi bir kaşarlı yufka ekmeğin sadece 1/4’ünü yiyebildi. Kalanı yanımıza aldım ofiste öğle yemeği olarak verdim (kalan 3 parçayı 20 dakikalık öğlen öğününde bitirdi)
Yeliz yıkayıp paklayıp ofise gittim. Büyük fincan Türk kahvem eşliğinde evrak işlerimi yaptım. Aylardır ertelediğim bazı evrak düzenlemelerini yapınca yemek yemeyi atladım. O nedenle şekerim düşünce 4 adet kuru kayısı ve 4 adet yarım ceviz yedim.
İş çıkışı kızımla Migros’a gittik. Alışverişi tamamlayıp eve geldik. O kadar acıktım ki, kötü birşey yememek için kendimi zor tuttum. Markette cipslerden gözümü alamadım. Ama direndim ve satın almadım. Sen de başarabilirsin. Bi dene!
Bugün akşam yine İnci ile farklı menülerimiz var. Ona 3 adet pirzola pişirdim ve havuç salatası yaptım. Tabi ki 20 dakika içinde ancak etlerini bitirebildi (en sevdiği şey olduğu için en hızlı yediği yemek), salataya dokunamadı bile zaman kalmadı.
Kendime de bol kıvırcık salatası (ama öyle böyle bol değil 4 kişilik denebilir) ve 2 parça dondurulmuş uskumru pişirdim. Burda balık daha lezzetli olsun diye bir hile yaptım, bahsedeyim… Balıkları pirzolayı pişirdiğim tavada, çıkan yağın içinde pişirdim. Biraz da zeytinyağı koydum. Hakikaten oldukça lezzetli veya yağlı oldu ama olsun, bugün sağlıklı ve az yedim. Hiç ekmek yemedim zaten yerim kalmadı.
Daha sonra iri bir şeftaliyi 2’ye böldüm. Yarısını ben yedim. Diğer yarısını İnci 20 dakika içinde bitiremeği için (tabaktakinin yarısını yemiştir) kalanları da yedim.
Az önce 1 bardak da soğuk süt içtim. Günde 2 litre süt içebilirim o kadar çok seviyorum. Ama kahveyi sütsüz seviyorum. Sütü sek içiyorum 🙂 (Aaa hakikaten markası da Sek)
Yine dikkat ettim de bugün 1 kez kahve içtim. 3 fincan kadardı ama olsun, 2.ye fırsat olmadı koşturmaktan.
O zaman fotoğraflarını da ekleyip ben yatıyorum. Umarım uyuyabilirim.
Bu arada Berra Antalya’dan döndü bu gece. Annesi sabah bize bırakacak. Yani yarın 3 kız takılcaz. Bana bol şans dileyin 😉
Okuyan ve yorum bırakan herkese çok teşekkür ederim. Ben de yorumları görünce çok seviniyorum
Sevgilerimle…
Diyetisyen Aslı Akça